Ekonomik refahın sosyal patolojileri: Yalnızlık, depresyon ve intihar

Modern Refah Toplumu ve Yalnızlık

Modern refah toplumu, toplumu öldüren yanılsatıcı bir gelişme hâlidir. Maddî olarak kalkınmanın manevî olarak nasıl bir çöküşe yol açtığının en önemli göstergelerinden biridir. Bu konuyu MTO’muzun en parlak talebelerinden Mehmet Varıcı hocamızın kaleminden irdeledik. Zihin açıcı okumalar…

Refah ve İnsan İradesi

Modern toplumun en cazip vaadi refahtır: Daha fazla üretmek, daha kolay tüketmek, daha kısa süreli acılarla yaşamak. Ancak bu vaat, insanın iradesini beslemekten çok onu hiçleştirme riski taşır. İnsanın fıtratı; mücadeleyle, yoklukla, sınanmayla tekâmül eder. Refah, bu tekâmül sürecini geçici tatmine dönüştürdüğünde irade kaybolur, tahammül zayıflar. Geriye, memnuniyetle şekillenmiş ama anlamdan kopmuş bireyler kalır. Refah, çağdaş insanın rüyası gibi görünür; fakat çoğu zaman onu derin bir uykuya mahkûm eder. Ne kadar konforluysa, o kadar sersemletici; ne kadar parlatılmışsa, o kadar aldatıcıdır.

  • Refah, kısa sürede rahatlık sunar; zamanla kırılganlık üretir.
  • Konfora alışan birey, en küçük aksaklığı yıkım sayar.
  • Beklentinin sürekli artması, sabrı törpüler; tatmin, tahammülü köreltir.

Refah, insanlar arasındaki bağı güçlendirmediğinde, yalnızlığı çoğaltır. Temel ihtiyaçları karşılanan birey, başkalarına duyduğu gereksinimi kaybetmeye başlar. Yardımlaşma, yerini hizmet alımına bırakır; paylaşma, kişisel konforun gölgesinde unutulur. Zamanla sosyal ilişkiler çözülür, birlikte yaşama iradesi zayıflar. İnsanlar aynı sokakta yürür, aynı apartmanda oturur ama birbirinden habersiz yaşar. Bu durum “yalnız bireyler” üretmekle kalmaz, sinsi bir toplumsal kopuşu da beraberinde getirir. Ve bu kopuş, çoğu zaman fark edilmeden büyür.

Duygusal kırılmaların en ağır tezahürü intihardır. Ve bugün, refahın yüksek olduğu birçok ülkede bu trajik son, her zamankinden daha yaygın. Güney Kore, Japonya, Litvanya gibi ülkelerde intihar oranları, dünya ortalamasının çok üzerinde. Bu ölümler çoğu zaman ekonomik yoksunluktan ziyade anlam yitiminden, bağ kopuşundan, toplumsal değersizlik hissinden besleniyor. Göstergeler iyileşiyor, hizmetler genişliyor, yaşam süresi uzuyor; ama insanın yaşama iradesi zayıflıyor. Bu çelişki göz ardı edildikçe, her yeni ölüm yalnızca bireysel bir kayıp olmanın ötesinde toplumsal bir çürümenin işareti hâline geliyor. Refah artarken yaşama gerekçeleri ortadan kalkıyorsa sorgulanan yalnızca sistem olmaz, hayatın kendisi de bu sorgunun öznesi hâline gelir.

Related Posts

Türkiye Perakendeciler Federasyonu 2025 raporunu yayımladı

Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) 2024 yılı gıda perakendesi değerlendirme raporu ve 2025 yılı ilk çeyrek analizine göre enflasyonun gıda sektöründeki etkisi azalmaya başladı.

Rekabet Kurulu’ndan çimento şirketlerine dev ceza!

Malatya’da faaliyet gösteren bazı çimento, hazır beton ve agrega firmalarına Rekabet Kurulu tarafından para cezası verildi. Kurul fiyat tespiti ve müşteri paylaşımı yaptığı gerekçesiyle toplamda yaklaşık 72 milyon TL idari para cezası uyguladı …

Merkez Bankası’ndan yeni rapor: Şirketler borç batağında değil

TCMB’nin analizine göre, son parasal sıkılaşma döneminde firmaların temerrüt riskinde ciddi bir artış yaşanmadı. Firmalar, güçlü finansal yapıları sayesinde bu dönemi daha sağlam geçirdi.

Türk turizmine golf ve kongre dopingi…

Türkiye turizmde 2025 yılında 60 milyar dolar gelir hedefliyor. Turizm sektörü bu hedefin tutması için özellikle lüks segmente yönelik yatırımların desteklenmesi gerektiği ve golf ile kongre turizmi gibi niş alanların stratejik öneme sahip olduğu görüşünde.

EYT hakkından yararlanamamıştı, tek hamleyle geçmiş maaşlarını bile aldı

KDK’nin dostane çözüm kararına göre, 2023’te EYT kapsamında emekli olmak için talepte bulunan bir kişiye, yaklaşık 20 ay sonra 4/a’dan 4/b’ye prim transferi kapsamında gerekli prim gün sayısını tamamlamadığı gerekçesiyle yaşlılık aylığı …

Bakan Işıkhan açıkladı: Deprem bölgesindeki iller için mücbir sebep hali 30 Kasım’a kadar uzatıldı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan; Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya ile Gaziantep’in İslahiye ve Nurdağı ilçelerinde bugün itibarıyla sona ermesi beklenen mücbir sebep halinin, 30 Kasım 2025’e kadar uzatıldığını bildirdi.