İhracatta beşinci sırada yer alan ev ve mutfak eşyaları sektörü lojistik, ham madde ve işçilik maliyetleri nedeniyle ihracatta fiyatlandırma yapmakta zorlanıyor.
SEKTÖR DESTEK BEKLİYOR
Dolar kurundaki yükselişin ihracatçıyı rahatlatmayacağını ifade eden çeken Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği Başkanı Talha Özger, işçilik maliyetlerinin 6 ayda bir arttığına dikkat çekti. Özger, “Geçmiş dönemlere baktığımızda bu yılda bir oluyordu ve maksimum yüzde 20’lik artışlar yaşanıyordu. Bu da ihracatta fiyatlandırma yaparken bizi zorlamıyordu. Ama şimdi dolar bazlı maliyetlerde işçiliği de artırmamız gerekiyor. Zaten ürünü satarken zorlandığımız bir dönemden geçiyoruz. Ayrıca üretimlerini kiralık alanlarda yapan firmalarımız var. Onlar da kira artışı gibi çok ciddi bir sorunla baş başa kaldı. Şu anda her türlü desteği bekliyoruz” dedi.
HEDEF 3,5 MİLYAR DOLAR
Geçen yılı 3,2 milyar dolarlık ihracatla kapattıklarını belirten Özger, “2024’te ihracatta hedefimiz yeniden 3,5 milyar dolar. Amacımız kilogram başına ihracat değerimizi 4,5-5 dolar seviyelerine çıkarmak. 2024 zor bir yıl olacak” dedi.
ÜRETİCİMİZİ 60 ÜLKEDEN GELEN TOPTANCILARLA BULUŞTURACAĞIZ
Özger, İstanbul’da 27-28 Mayıs tarihlerinde 7’nci kez düzenlenecek Invitation Only Türkiye etkinliğinde 60 ülkeden 200’e yakın satın almacıyı ağırlayacaklarını söyledi. Özger, “Geçen yıl otel konseptinden çıkarak yeni bir lokasyona geçiş yaptık. Bu yıl yerimizi Lütfi Kırdar’a taşıdık. Hedefimiz, Türkiye’ye daha önce gelmemiş toptancı ve market zincirlerini üreticilerle buluşturup ihracatımıza katkı sağlamak. Bu yıl Panama, Malezya, Avustralya, Hong Kong gibi farklı coğrafyalarda etkinliklerimiz olacak” diye konuştu.
HAM MADDE FİYAT ARTIŞI LOJİSTİK KAYNAKLI
Kızıldeniz’de yaşanan gelişmeleri de değerlendiren Özger, “Kızıldeniz’de krizle birlikte hammadde fiyatları yükselişe geçti. Plastikte yüzde 90; çelik ve alüminyumda yüzde 100 dışa bağımlıyız. Biz fiyat artışını hissettik ama Asyalı üretici bu artışı hissetmedi. Hammadde artışındaki fiyatların tümü lojistik kaynaklı” dedi.
SANAYİCİNİN SORUNU FİNANSMANA ERİŞİM
Özger, iş dünyasının birincil gündeminin halen finansmana erişim sorunu olduğunu belirterek, “Hem deprem bölgesinde hem Anadolu’nun farklı köşelerinde üretim yapan bütün firmalarımızın şu an en büyük sorunu finansmana erişim. Eximbank kredilerinden, kamu bankalarının vereceği desteklere kadar sağlanacak her türlü finansman kaynağının faydası olacağını görüşündeyiz. Finansmana erişim konusunda atılacak her adım, yapılacak her katkı bizlere olumlu yansıyacak. İşçilik maliyetlerini karşılayabilmek için kamudan destek almamız gerek” dedi.
Geçtiğimiz yıldan bu yana farklı coğrafyalarda devam eden ‘Made in Türkiye’ bilinirliğini yayma çalışmalarından sonuç almaya başladıklarını ifade eden Özger, “Latin Amerika’da sektörümüzü market zincirlerine, toptancılara tanıtmayı başardık. Güney Afrika ürünlerimizi keşfetmeye başladı. Avrupa zaten ihracatçımızı tanıyordu. ‘Made in Türkiye’ söyleminin bir devlet politikası haline gelmesi gerekiyor” diye konuştu.
HAYATTA KALMA MÜCADELESİ VERİYORUZ
Ek gümrük vergilerinden kaynaklı sorunlara da dikkat çeken Özger, “Asyalı rakiplerimizde böyle bir vergi yok. Ek vergilerle hala mücadele ediyoruz. Hammadde tüccarlarının insafına kalmış durumdayız. Karlılıklarımız zaten cüzi; hayatta kalma mücadelesi veriyoruz.” diye konuştu. “Sektör oyuncuları olarak hepimiz aynı gemideyiz. Beraber bu dalgalardan kurtulacağız, bu gemiyi limana yanaştıracağız” dedi.
Karamsar olmadıklarını da dile getiren Özger, şunları anlattı: “Her dönem üretim çarklarımızı döndürdük, döndürmeye de devam edeceğiz. Bildiğimiz işin en iyisini yapacağız. Gitmiş olduğumuz fuarlarda, etkinliklerde, ziyaretlerde ülke imajına katkı sunacağız.”