Türkiye’nin deprem riski taşıyan ülkelerden biri olduğunu hatırlatan Özhaseki, “Bu ülke, deprem ülkesi. O zaman biz her ne yapıyorsak, şu gerçekliği bilerek hareket etmek durumundayız. Bütün bunları bilerek hareket etmezsek, daha çok dizimize vururuz. O yüzden kentsel dönüşüm yapmalıyız” dedi. Türkiye’de 30 milyon civarında konut, 7.5 milyon civarında da iş yeri bulunduğunu belirten Özhaseki, bunların yüzde 20’ye yakınının risk taşıdığını ifade etti. Özhaseki İstanbul’a ilişkin de şu bilgileri verdi:
“İstanbul hepimizin göz bebeği. Turizmin, ticaretin, finansın merkezi ve burada olabilecek bir deprem, tüm Türkiye için çok kötü sonuçları olabilecek bir depremdir. Her tarafı birden etkiler. İstanbul’da 6 milyon konut, 1.5 milyon kadar da iş yeri var. Bunun yaklaşık 600 bini riskli gözüküyor. 600 binin bir an önce dönüşmesi lazım. Ümitsiz olmaya gerek yok. Biz bunu çok rahat yaparız. Ve bu konuda da kendimize göre bir yol haritamız var. 20’ye yakın rezerv alan yerler var. Bu yerlerin bir kısmında plan çalışması bile yaptık. Bu rezerv alanlarda biz konut üreteceğiz. Bu rezerv alanlarda herkesin ‘Evet, ben burada oturabilirim’ diyeceği yerler yapacağız. Meydanı olan, o meydanda kendine has sosyal etkinlikleri olan dükkanların olduğu, ara sokakların açıldığı, en fazla 5 katlı komşuluk ilişkilerinin çok rahat sürdürülebildiği kentler olacak. Arkadaşlarımız bunlara ‘Bizim Mahalle’ adını verdi.”
